HAYATTAN HABERLER - HAYATTAN HABERLER

  • ANASAYFA
  • HABERLER
  • RÖPORTAJLAR
  • SÖYLEŞİLER
  • SAYILAR
  • İLETİŞİM
Facebook Twitter

SON RÖPORTAJLAR

  • Op.Dr. Kemal Yurtbay
  • Süleyman Uyar
  • Zahide Yetiş
  • Ecz. Özlem Dönmez
  • Sunay Akın
  • Prof.Dr. Adil Baykan

    Hayatta Hiç Keşke Dediğim Olmadı - Sunay Akın

    06 Ağustos 2012 Pazartesi - 18:06

    Kışın yüzünü gösterdiği bir İstanbul sabahında, çocuk sesleri ve tıka basa oyuncakla dolu bir mekandayız. Burası, koltuğunun altına sığdırdığı karpuzlar kıskanılacak derecede fazla olan Sunay Akın’ın hayat bulduğu yer; Oyuncak Müzesi…

    Şair, araştırmacı, yazar, gezgin, müzeci ancak hepsinden öte samimi ve hayatını oyuncaklara adamış bir isim Sunay Akın. Ayağının tozuyla geldiği şehir dışındaki gösterisinden yine gösteri için bir başka şehre gitmeden hemen önce buluşuyor ve yaşamı, projeleri ve sağlığı hakkında konuşuyoruz:

    Yoğun bir tempoda çalışıyorsunuz. Günün her anında farklı bir işiniz var. Bu kadar yoğunluğun arasında sağlığınıza dikkat ediyor musunuz? Ciddi sayılacak bir sağlık sorunum yok ne mutlu ki. Çok da düşünüyorum dersem yalan söylemiş olurum. Ben sağlık konusuna biraz farklı bakıyorum. İnsan bir işi severek yaparsa, morali yüksekse sağlık sorunu yaşamaz. Bir de beslenme çok çok önemli. Bakıyorum da insanlar sağlıklı sağlıksız ayırt etmeden her şeyi yiyebiliyor. Gezgin olduğum için değişik mutfak kültürleriyle karşılaşıyorum. Ama neyin bana yaradığını ya da zararlı olduğunu biliyorum.

    Sağlık sorunları yaşıyor musunuz peki?

    Küçük sayılabilecek rahatsızlıklarım var. Yaşın da getirdiği şeyler tabi. Romatizma ağrıları örneğin… Bir de sürekli konuştuğum için sesimle ilgili problemler yaşayabiliyorum. Dinlendirme fırsatım olmuyor çünkü sesimi. Ama zemini bozuk bir yola girdiğimi söyleyebilirim. Geçtiğimiz sene bir check-up yaptırdım ve bunun işaretleri ortaya çıkmış oldu. Ama mutluyum.

    Pozitif düşünce yaklaşımına katılıyor musunuz?

    Bu yaşıma kadar hiç kimse için kötü düşünmedim ki ben. Evet, kötü olaylar vardır ama bana göre kötü yoktur. Ben hiç kimsenin kötü olduğuna inanmıyorum. Kötü olay gördüğümde demek ki şu hayatta daha fazla ışık taşımalıyım, etrafımı daha fazla aydınlatmalıyım diye düşünüyorum. Tabi asıl önemli olan ışığı kimin taşıdığı değil, ışığın kendisidir.

    Ailenizden gelen hastalık var mı?

    Babam kalp hastası. Ama diyabet sorunumuz yok. Tabi diyabet konusunda herkes dikkatli olmalı. Çünkü modern yaşamın beslenme biçimi bunu gerektiriyor. Ben de elimden geldiğince özen gösteriyorum. Şekerim sürekli inip çıkıyor.

    Dikkat etmek için ne yapıyorsunuz?

    Beslenme biçimime olabildiğince özen gösteriyorum. Ama bu tek başına yeterli değil. Ben hiperaktif bir insanım, duramam. Maalesef stresi engelleyemiyorum. Yaptığım iş her ne kadar oyuncaklarla ilgili de olsa, burası bir müze de olsa, gelir – gider hesapları bizi oldukça yıpratıyor.

    Bir gününüz nasıl geçiyor?

    Güne çok erken başlarım, erkenden kalkarım yatağımdan. Gösteri için şehir dışına çıkacaksam erkenden yola çıkıyorum. Sürekli yolculuk halindeyim. Hatta hafta içi hiç yatmadığım da oluyor. Bazen sabahlara kadar kitap okuyorum. Bir kitaptan bir kitaba geçerim ve bu genellikle sabahın dördüne kadar sürer.

    Son dönemde sizi en fazla etkileyen kitap hangisi oldu?

    Çok fazla kitap okuduğum için ayrım yapmak oldukça zor. Genellikle araştırma üzerine kitaplar okuduğum için her okurun dünyasına uygun olmayabilir. Ancak yakın zamanda okuduğum Orhan Bahtiyar’ın “İdeon” adlı kitabı nefis bir kurguya sahip. Mutlaka okumalarını tavsiye ederim.

    Yalnızca iş amaçlı mı seyahat edersiniz yoksa tatil amaçlı da yolculuk ediyor musunuz? İkisi bir arada oluyor diyebilirim. Geçtiğimiz haftalarda bir İngiltere yolculuğum oldu, bir davet için. Hafta sonuna denk düşürüp yanıma ailemi de aldım, o üç günü değerlendirdim. Viyana’ya gideceğim yine aynısını yapmayı planlıyorum. Gittiğim yerlerde kendime bir boş gün yaratıyorum ki, oranın müzelerini gezebileyim.

    Uykuyla aranız nasıl? Düzenli bir uykunuz var mı?

    Bende uyku düzeni yok maalesef. Bir zamanlar düzenli şekilde uyurdum ama artık pek mümkün değil. Çünkü geceleri sürekli bir şeyler düşünüyorum, okuyorum, yazıyorum... Aslında bedeni dinlendirmek için uyuyorum sadece, uykum geldiği için değil. Genellikle seyahatlerde uyuyabiliyorum. Uçaklar uyumam için iyi bir fırsat yaratabiliyor.

    Peki ya spor?

    Sporla hiçbir ilişkim kalmadı maalesef. Gençlik yıllarımda futbolla çok fazla iç içeydim. Oynardım, bayağı da iyi oynardım diyebilirim. Ama şimdi spor yapmıyorum.

    Hobiniz var mı?

    Edebiyat ve müze benim zamanımın tümünü alıyor. Bu da benim hayattaki her şeyim. Maceraperest bir ruha sahip olduğum için düzenli hayatı da sevmiyorum.

    Sunay Akın için sağlıklı yaşamın bir sırrı var mı?

    Hayata bağlı olmak, mutlu olmak ve tabii çalışmak beni hayatta ve sağlıklı tutuyor. Sahne, müze, TV programı derken sağlıklı olduğumu hissediyorum. Çocuk sesi de beni hayata bağlıyor. Hayattaki bütün birikimim bunlar. Yaşamın zenginlikleri hisse senetlerinde değil hissi senetlerde benim için. Bu bakış açısı bana hayat veriyor, beni hayata bağlıyor. Yaşadığım hayattan çok mutluyum. Hayatta hiç keşke dediğim olmadı.

Hayattan Haberler Dergisi. Tüm Hakları Saklıdır.